İslahiye’de Depremde yıkılan binalarla birlikte binalarda kullanılan asbest ve kurşun gibi insan sağlığına zararlı maddelerin açığa çıkması ile birlikte tehlike saçmaya devam ederken, vatandaş ise yapılmayan denetimlerden şikayetçi. İslahiye’de Depremde..
İslahiye’de Depremde yıkılan binalarla birlikte binalarda kullanılan asbest ve kurşun gibi insan sağlığına zararlı maddelerin açığa çıkması ile birlikte tehlike saçmaya devam ederken, vatandaş ise yapılmayan denetimlerden şikayetçi.
İslahiye’de Depremde yıkılan binalarla birlikte binalarda kullanılan asbest ve kurşun gibi insan sağlığına zararlı maddelerin açığa çıkması ile birlikte tehlike saçmaya devam ederken, vatandaş ise yapılmayan denetimlerden şikayetçi olduğunu ifade ederek, Gaziantep’te harfiyattan sorumlu şirket olan Gazi Danışmanlık yetkililerinin nerede olduğunu merak ettiklerini söyleyerek, Vatandaşın en küçük inşaatında tekrar temele dolduracağı toprağı çekmediği için Çevre Kirliliği bahanesi ile Milyonlarca lira ceza yazan Gazi danışmanlık Şirketi yetkilileri bu çevre kirliliğini ve Halk sağlığını tehlikeye atan durumu neden bir türlü görmüyorlar şeklinde konuştular.
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Deprem sonrasında İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde yıkılan, ağır hasarlı ev ve işyerlerinde yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları sırasında yıkım ve taşıma işi yapan firmaların kurallara uymaması bölge halkının geleceği ile oynaması anlamına geliyor.
Birçok yıkım ve enkaz kaldırma çalışması yapan firma İslahiye ve Nurdağı’nda binaların yıkım ve taşıma sırasında yeterli sulama yapmadığı için oluşan toz bulutları Kilometrelerce havada dolaşarak bölge halkının sağlığını, hayatını riske atıyor. Ama bu konuda yapılan ciddi bir denetim ise maalesef yok.
ENKAZ ARTIKLARINI KİM DENETLEYECEK?
İslahiye ve Nurdağ’lı vatandaşlar yıkılan binalarda normalde inşaat artığı kalmaması gerektiğini ancak yıkım ihalesi alan firmaların büyük bir kısmının inşaatta kullanılan demirleri aldıktan sonra yerde 1- 1.5 metre yüksekliğinde inşaat artığı bırakarak gittiklerini ifade ederek bunların denetim yetkisi kimde? Denetim Yetkisine sahip olanlar yapması gereken denetimleri neden yapmıyorlar? İlçelere bu işlerle ilgili görevlendirilen Kaymakamlar mı yetkili? Yoksa Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olan Gazi danışmanlık mı?
VATANDAŞA MİLYARLARCA LİRALIK FATURA ÇIKACAK
İnşaat artıklarının temizlenmeyip yarım bırakılması dolayısıyla yarın yıkılan binalarının yerine inşaat yapmak istediklerinde yalnızca inşaat artıklarını temizlemek için binlerce lira harcamak zorunda kalacaklarını ifade eden vatandaşlar, yarın birde biz bunları taşırken Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin iştiraki Gazi danışmanlık gelip bizden Harfiyat taşıma belgesi olan firmalara bu işi yaptırın diyecek sonrasında ise kendilerinin belirlediği alana dökmemizi isteyecek ve bunları dökmek için bizden ayrıca para talep edecek. Bu işle bu şirket ilgileniyorsa bu şirketin yetkilileri neredeler? Gelip bu soruna bir çözüm bulsunlar.
KALAN ENKAZ ATIKLARI KANSERE DAVETİYE ÇIKARIYOR
Binaların yıkım işini alan firmaların büyük çoğunluğu bina alanlarında ciddi manada enkaz bırakarak gidiyorlar. Neredeyse yıkılan binaların tamamında yaklaşık 1 metrelik enkaz alanda bırakılarak gidiliyor. Buda her esen rüzgarla birlikte havada toz bulutları oluşturarak bölge halkını tehdit etmeye devam ediyor.
Yıkılan binaların yapımında kullanılan asbest, kurşun ve PCB gibi tehlikeli maddeler açığa çıkmış durumda. Bunlar, moloz kaldırma çalışmaları sırasında havaya ve yağışlarla da suya karışıyor. Ve önlem alınmazsa önümüzdeki günlerde sağlık sorunlarını artıracak gibi görünüyor.
Asbest ve Tehlikeli Atıklar Derneği Başkan Yardımcısı Kenan Yıldız, binalar yapılırken kullanılan maddeler nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu söylüyor ve “Asbest başta olmak üzere duvarlarda kullanılan boyalardaki kurşun, yapı malzemelerinde kullanılan PCB gibi tehlikeli kimyasallar söz konusu. Yine binalardaki çatlaklarda oluşan küf mantarları ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet veriyor” diyor. İlk etapta tehlikeye maruz kalacak olanlar, enkaz kaldırma çalışması sırasında çalışanlar ve çevrede yaşayanların ardından enkazların götürüleceği alanlarda çalışanlar ve yaşayanlar. Öte yandan molozların döküldüğü alanlarda gerekli önlemler alınmazsa tehlikeli maddelerin yer altı sularına karışması da söz konusu.
ASBEST İÇİN SULAMA GEREKİYOR
Her ne kadar bölgede su sorunu yaşansa da mümkün olduğunca molozların sulanmasıyla asbest sorununu azaltmak mümkün. Kenan Yıldız enkazlar kaldırılırken demir gibi dönüştürülebilir maddelerin kesilerek alındığını, bunun da tehlikeyi artırdığını söylüyor.
Yıldız şöyle devam ediyor: “Enkaz kaldırılırken hem çalışanlar hem de çevredekiler maske kullanmalı. Ayrıca molozlar üzerine sulama yapılması gerekiyor. Molozlar kaldırılıp götürülüyor, afetten dolayı tehlikeli maddeleri tespit etmek çok zor. Ama bunlar, toplama alanlarında tepeler oluşturmayacak şekilde bırakılmalı. Çünkü sürekli rüzgâra maruz kalan yükseltilerdeki tozlar yıllarca etrafa yayılacak. Molozlar çukur alanlara dökülmeli. Zemin, atıkların yer altı sularına karışmaması için geçirme yapmayacak şekilde kapatılmalı.”
DÖNÜŞMÜYOR, YOK OLMUYOR
Asbest doğal dönüşüm sürecinde plastikten daha ileri seviyede yer alıyor. Çünkü dönüşmüyor, yok olmuyor. Asbest suya karışınca ciddi sağlık sorunu yaratmıyor. Diğerleri daha tehlikeli çünkü besin zinciriyle dağılıyorlar. Kurşun içerikli boyalı su yer altı sularına karışıyor, derelere karışıyor, tarımda sulamada kullanılıyor. Bu içerikler besin zinciriyle sofralarımıza kadar geliyor” diyor.
MASKE KULLANMAK ŞART
Afet alanında maske kullanmak şart. Sadece asbest için değil diğer tozlardan ve küf mantarlarından korunmak için de bu gerekli. Örneğin molozlarla birlikte silis tozları da açığa çıktı ve bu silikozis hastalığına sebep olabiliyor. Yıldız, insanların erişebilmesi durumunda FFP3 maskesi öneriyor. İmkan yoksa cerrahi maske, o da yoksa bir kumaş maske ile önlem almak mümkün.
AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLABİLİR
Asbestin en önemli zararı akciğerlerde görünüyor. Akciğer kanseri ve akciğer zarı kanserine yol açabiliyor. Yıldız, bunların uzun vadede görünüyor olması konunun önemsizmiş gibi görünmesine neden olduğunu belirtiyor. Oysa asbest daha kısa vadede ortaya çıkan ve yaşam kalitesini düşüren hastalıklara da neden olabiliyor.
Bir diğer risk; kurşun
Evlerde duvarları boyamak için kullanılan boyaların kurşun içermesi de ciddi bir tehlike arz ediyor. Kenan Yıldız, kullanılan bütün boyaların kurşun içerdiğini vurguluyor ve “Kurşunla ilgili sınır değer yok. Belki asbestten daha çok kurşun tozları var. Rüzgar ve yağışlarla besin zincirine geçiyor. Çocuklarda otizmden tutun çeşitli hastalıklara yol açıyor. Kendi evim de dahil kurşunsuz boyaya rastlamadım” diyor.
2010’DA YASAKLANDI AMA KULLANILMAYA DEVAM EDİLDİ
Asbestin, Türkiye’de üretim, kullanım, piyasa arzı ile asbest içeren eşyaların piyasaya arzını 31 Aralık 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasaklandı. Ancak kullanım tamamen sona ermedi. Özellikle bu tarihten önce üretilmiş malzemelerde ve ikinci el ürünler kanalıyla binalarda kullanımına devam edildi. Asbestin daha sık gündeme gelmesi ise kentsel dönüşümle oldu. Dönüştürülecek binaların asbest kontrolü olmadan yıkılmasıyla uzmanlar gelecekteki tehlikeye dikkat çektiler.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)