Örnek Resim
Köşe Yazısı

HALK OZANLARININ EN YOKSULU: HÜSEYİN KAÇIRAN

HALK OZANLARININ EN YOKSULU: HÜSEYİN KAÇIRAN * SÜLEYMAN YAĞIZ   Bir büyük ozanımız var: ÂŞIK HÜSEYİN KAÇIRAN… Halk ozanlarımızın en yoksuluydu. “Ruhumda bir sıkıntı var/ Gitsin diyom gitmiyo ki/../Beş nüfusa..

HALK OZANLARININ EN YOKSULU: HÜSEYİN KAÇIRAN

HALK OZANLARININ EN YOKSULU: HÜSEYİN KAÇIRAN

*

SÜLEYMAN YAĞIZ

 

Bir büyük ozanımız var: ÂŞIK HÜSEYİN KAÇIRAN… Halk ozanlarımızın en yoksuluydu.

“Ruhumda bir sıkıntı var/ Gitsin diyom gitmiyo ki/../Beş nüfusa bir tek ekmek/ Yetsin diyom yetmiyo ki” şiirini yazdığında, gerçek yaşamında da dizelerindeki kadar yoksuldu!

*

İşte o şiirinin tamamı:

 

Ruhumda bir sıkıntı var

Gitsin diyom gitmiyo ki

Yoksulluk başıma bela

Bitsin diyom bitmiyo ki

 

Düşünüyom nasıl etmek

Bilemiyom nere gitmek

Beş nüfusa bir tek ekmek

Yetsin diyom yetmiyo ki

 

Yoksulluk yüreğim dağlar

Elimi kolumu bağlar

Yavru ekmek diye ağlar

Yatsın diyom yatmıyo ki

 

Uyutur dede hocası

Şeherin köyün ağası

İşçi köylünün bacası

Tütsün diyom tütmüyo ki

 

Kaçıran’ım sönmez aşkım

Avare geziyom şaşkın

Bugün sazım bana küskün

Ötsün diyom ötmüyo ki

*

Âşık Kaçıran, Adana’nın  Nacarlı köyünde 1929’da doğdu ve 1989’da Osmaniye’de hayata veda etti.

O kadar yoksuldu ki, -aşağıdaki şiirindeki gibi-, yoksullukla dalga geçer hâle gelmişti.

Geçimini sağlamak için Unkapanı’ndaki plak piyasasında çok ucuza dörtlük sattığı söylenirdi.

Rüyasında bile yoksulluğu görüyordu. Bir şiirinde, bu rüyasını şöyle anlatıyordu:

*

Evde otururdum kendi hâlimde

Bir akşam kapıyı vurdu yoksulluk

Gelen kimdir diye açıp bakarken

Süzülüp içeri girdi yoksulluk

 

Misafir zannettik bir de (biz de) sevindik

Merhaba sultanım, hoş geldin dedik

Rahat otur diye bir minder verdik

Köşede mekânı kurdu yoksulluk

 

O gece gitmedi, beraber yattık

Alta hasır, üstümüze çul örttük

Gelmişten, geçmişten muhabbet ettik

Yedi sülâlemi sordu yoksulluk

 

Bir kuru ekmeği doğradık suya

İştah ile yedik, hem doya doya

Ölünceye kadar böyle kal diye

Elime fermanı verdi yoksulluk

 

Dedi ki, Kaçıran muradın alma

Senden ayrılamam kusura kalma

Dedim, defol burdan, bir daha gelme

Vurunca belimi kırdı yoksulluk

*

Hüseyin Kaçıran’ı yakından tanıyordum.

İnsan olarak çok içtendi.

70’li yıllarda Sinametek’te onun için bir tanıtma gecesi düzenlemiştim.

En çok bilinen türkülerinden biri de “MEYHANECİ”dir. Aynur Haşhaş’ın yanı sıra birçok sanatçı tarafından söylenmektedir.

Kaçıran, “MEYHANECİ”ye şöyle sesleniyordu:

*

Doldur meyhaneci bir daha doldur

Beş lira borç aldım paralıyım ben

Dolusunu getir boşunu kaldır

Bugün sabahçıyım buralıyım ben

 

Âlem zevkten içer ben de kederden

Bu yoksulluk miras kaldı pederden

Dosttan ayrılmak da varmış kaderden

Ne kadar talihi karalıyım ben

 

İçip içip sarhoş olmak istiyom

Sızıp bir köşede kalmak istiyom

Ağlamayı değil gülmek istiyom

(Yaşamayı değil ölmek istiyom)

Şu düzen elinden yaralıyım ben

 

Aman meyhaneci doldur ver bana

Bugün içeceğim ben kana kana

İsmim Kaçıran’dır söyleyim sana

Bütün dertlilerin kralıyım ben

*

Kaçıran, “MEYHANECİ” şiirinin üçüncü dörtlüğünün üçüncü dizesini, “YAŞAMAYI DEĞİL ÖLMEK İSTİYOM” biçiminde yazmıştı. “AĞLAMAYI DEĞİL GÜLMEK İSTİYOM” diye değiştirmesini önermiştim.

Kabul ettiği için kitabıma değiştirilmiş biçimini almıştım.

İkisi de doğrudur.

*

Kaçıran’ın yoksullukla dalga geçen şiirinin ikinci dörtlüğünün ilk dizesinde geçen, “birde” sözü, “BİR DE” biçiminde ayrı olacaktır.

Bu söz, aslında, “BİZ DE” olarak yazılmış da olabilir.

Bu Kaçıran’ın hatası değil; kayıtlara geçiren yanlış aktarmış olabilir.

*

“MEYHANECİ” deyince rahmetli Feyzullah Çınar’ı anmamak olmaz.

O da sesi ve sazı etkili bir halk ozanıydı. Kaçıran’ın “Meyhaneci”sini de, sanıyorum, ilk seslendiren oydu.

Ancak iki üç sözcüğü değiştirmiş; “şu düzen”i de “bir güzel” ve “bir dilber” diye okumuş!

*

Bazıları, “Ruhumda bir sıkıntı var” türküsündeki şu dörtlüğü atlıyorlar:

“Uyutur dede hocası

Şeherin köyün ağası

İşçi köylünün bacası

Tütsün diyom tütmüyo ki”

Bazıları da “…yo ki”leri, “…yor ki” diye yazıyorlar.

İki durum da kabul edilebilir değildir.

*

Bazı kayıtlarda, Kaçıran’’ın 1996’da vefat ettiği yazıyor. Kitabımdan yapılan bazı alıntılarda, bu tarihi ben yazmışım gibi ifadeler yer alıyor. Oysa halk ozanlarını anlatan Yürü Bre Hızır Paşa adlı kitabım 1983’te yayımlandı. Kaçıran’ın vefat tarihi 1989’dur.

Işıklar yoldaşı olsun.

Süleyman YAĞIZ

Örnek Resim

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

RADYO
Örnek Resim

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL